Ben Mahir Yalçın Erkanal. 35 yaşındayım. Ablamın kocası Aşkın Altan ile birlikte Türkiye’nin en büyük otomotiv kuruluşunda çalışıyorduk. İkimiz de işimiz gereği Gölcük’te yaşıyorduk. Ailemizin, memleketimiz olan Burdur Karamanlı’da geniş arazileri vardı. Arazi ya boş duruyor ya da kiraya veriliyordu. Komşu arazilerde gördüğümüz modern işletmeleri hayranlıkla izliyorduk. Araştırınca, bazılarının IPARD projesi olduğunu gördük. Konuyu daha detaylı öğrenmek için Burdur TKDK İl Koordinatörlüğüne başvurduk. Bu programın bize de uygun olduğunu gördük. Bizler bu yatırımı yaparken sadece paramızı değil geleceğimizi de ortaya koyduk ve son derece prestijli işlerimizden istifa ettik.Biz çok güzel bir işletme kurduk. Şu an, ikinci üretim yılımızda, %80 kapasiteye ulaştık. Sütümüzü değerinden satabiliyoruz. Bu konuda biraz şanslıyız.Kendi keçi sütümüzü işleyecek bir süt işleme tesisi kurmayı da düşünüyoruz. Keçi sütü çok değerli bir besin ve pazarlama sorunu yok. Yeter ki azimli ve çalışkan olun. Keçi nazik bir hayvan, özel ilgi ve iyi bakım istiyor. Ama iyi bakarsanız karşılığını da veriyor. Tesisimiz modern, sürü yönetimimiz AB standartlarının üst sınırında. Kendi yemimizin önemli bölümünü kendimiz üretir durumdayız. Ayrıca otlatma alanlarımız da var. Şu anda hastalıktan ari işletmeyiz. Bütün bunlar, devletin bize sunduğu imkânları akıllıca kullanmamız sayesinde gerçekleşti. Artık Türk halkına borcumuzu ödeme zamanı. En faydalı sütü, en modern işletmede, en sağlıklı şekilde sizin için üretiyoruz.